İstanbul Özel Saint-Joseph Fransız Lisesi, 1913 yılında inşa edilen fırın binasını LEED (Leadership in Energy and Environmental Design – Enerji ve Çevresel Tasarımda Liderlik) sertifikası kriterlerine göre restore etti. Restorasyon projesi kapsamında, mimari bütünlüğün korunmasına ve orijinal yapı malzemelerinin kullanılmasına özen gösterilirken, sürdürülebilir kalkınmaya katkıda bulunmak için düşük enerji tüketimine odaklanıldı.
İstanbul Özel Saint-Joseph Fransız Lisesi, Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi kapsamında yürürlüğe giren Paris Anlaşması’nın maddelerini destekleyen yaklaşımıyla çevre dostu yatırımlarına bir yenisini daha ekledi ve 1913 yılında inşa edilen Ekmek Fırını binasını LEED (Leadership in Energy and Environmental Design – Enerji ve Çevresel Tasarımda Liderlik) sertifikası kriterlerine göre restore etti. İki kat ve bodrumdan oluşan toplam 242 metrekarelik bu yapı, artık hem lisenin iletişim departmanının çalışma alanı olarak kullanılıyor hem de Robotik, Kodlama, Maker Lab ve Aşçılık kulüplerinin faaliyetlerine ev sahipliği yapıyor.
Kapanma dönemini avantaja çevirdiler
Ekmek Fırınının tarihini ve yenilenme sürecini değerlendiren İstanbul Saint-Joseph Lisesi Müdürü Paul Georges, “1919’dan 1950’li yılların sonuna kadar okulda 1000 kişinin ekmek ihtiyacını karşılmak üzere aktif olarak kullanılan daha sonra depoya dönüştürülerek kendi haline bırakılan Ekmek Fırını’nın yenilenmesi uzun zamandır düşünülüyordu. 2018 yılında inşaat ruhsatını aldık. Planlama, izin ve bütçe için bir süre bekledikten sonra bu proje için harekete geçtik. Doğa Bilimleri Merkezi ve Sürdürülebilir Kalkınma Koordinatörü Ahmet Birsel’in binanın LEED sertifikasyonu kriterlerine uygun olarak tasarlanması önerisi üzerine, bu esasları temel alan proje, lisemizdeki sürdürülebilirlik çalışmalarını bir üst noktaya taşıdı.” dedi.
Covid-19 pandemisinin sebep olduğu kapanma dönemini okuldaki yatırımları hayata geçirmek için değerlendirdiklerini belirten Georges, 2021 yılının Ocak ayında başlattıkları restorasyon çalışmasının 6 ayda tamamlandığını ifade etti.
Günümüzün en çevre dostu yapı malzemeleri kullanıldı
Doğa Bilimleri Merkezi ve Sürdürülebilir Kalkınma Koordinatörü Ahmet Birsel, restorasyon sürecinde binanın mimari bütünlüğünün korunmasına özen gösterdiklerini belirterek, “Tadilat sürecinde, yapının “yeşil bina” olarak tescillenmesinde esas kabul edilen LEED sertifikasının tüm kıstaslarına uygun davrandık. Binanın, olabildiğince düşük enerji tüketmesini amaçladık. Bunun için iç yalıtımın yanı sıra kışın içerideki sıcak havayı muhafaza eden, yazın ise, en düşük seviyede sıcak havanın içeri girmesini sağlayan özel camlar seçtik, kışın temiz hava akımı sırasında ısı tasarrufu sağlayan ısı geri kazanım sistemi monte ettik, düşük su tüketimini sağlayan düzenekler tercih ettik ve üretim süreçlerinde karbon salımı mininal olan EPD sertifikalı inşaat malzemeleri ve sürdürülebilir ormancılık sertifikasına sahip ahşap kullanmaya özen gösterdik.” dedi. Günümüzün en çevre dostu yapı malzemelerini kullandıklarının altını çizen Birsel, LEED sertifikasıyonuna sahip olmak için birkaç ay sürecek bir değerlendirme sürecinde olduklarını da sözlerine ekledi.
Sürdürülebilirlik kriterlerine göre restorasyon çalışmaları devam edecek
Lisede önümüzdeki dönemlerde gerçekleşecek yatırımlar hakkında bilgi veren İstanbul Saint-Joseph Lisesi Müdürü Paul Georges, özkaynaklı enerji üretimini artırmanın ve geri dönüşümü daha etkin kılmanın yanı sıra, restorasyon projelerine devam etmeyi öngördüklerini ve bu projelerde yine sürdürülebilirlik kriterlerine öncelik vereceklerini vurguladı.
Comentarios